بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

يَشۡهَدُهُ ٱلۡمُقَرَّبُونَ ٢١

Yakınlaştırılmış olanlar onu görürler.

– Seyyid Kutub

إِنَّ ٱلۡأَبۡرَارَ لَفِي نَعِيمٍ ٢٢

İyiler şüphesiz cennette nimetler içindedirler.

– Seyyid Kutub

عَلَى ٱلۡأَرَآئِكِ يَنظُرُونَ ٢٣

Tahtlar üzerinde kurulup etrafı seyrederler.

– Seyyid Kutub

تَعۡرِفُ فِي وُجُوهِهِمۡ نَضۡرَةَ ٱلنَّعِيمِ ٢٤

Yüzlerinde cennetin aydınlığını görürsün.

– Seyyid Kutub

يُسۡقَوۡنَ مِن رَّحِيقٖ مَّخۡتُومٍ ٢٥

Onlara mühürlü saf bir içecekten içirilir.

– Seyyid Kutub

خِتَٰمُهُۥ مِسۡكٞۚ وَفِي ذَٰلِكَ فَلۡيَتَنَافَسِ ٱلۡمُتَنَٰفِسُونَ ٢٦

Sonu misktir, onun. İşte yarışanlar bunda yarışsınlar.

– Seyyid Kutub

وَمِزَاجُهُۥ مِن تَسۡنِيمٍ ٢٧

Karışımı tesnimdendir.

– Seyyid Kutub

عَيۡنٗا يَشۡرَبُ بِهَا ٱلۡمُقَرَّبُونَ ٢٨

Yakınlaştırılmış olanların kendisinden içtiği kaynaktan.

– Seyyid Kutub

إِنَّ ٱلَّذِينَ أَجۡرَمُواْ كَانُواْ مِنَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ يَضۡحَكُونَ ٢٩

Suçlular, şüphesiz inanmış olanlara gülerlerdi.

– Seyyid Kutub

وَإِذَا مَرُّواْ بِهِمۡ يَتَغَامَزُونَ ٣٠

Yanlarından geçtikleri zaman da birbirlerine göz kırparlardı.

– Seyyid Kutub

وَإِذَا ٱنقَلَبُوٓاْ إِلَىٰٓ أَهۡلِهِمُ ٱنقَلَبُواْ فَكِهِينَ ٣١

Ailelerinin yanına döndükleri zaman da eğlenmeye başlarlardı.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu